Myomektomi

Myomektomi

Yaklaşık her beş kadından birinde bulunan miyomlar, genellikle iyi huylu olan tümörlerdir. Rahim kaslarının anormal bir şekilde büyümesi sonucu oluşan bu kitleler, şiddetli şikâyetlere sebebiyet vermedikleri sürece müdahale gerektirmemektedirler. Fakat bazı durumlarda ne kadar iyi huylu da olsalar; ağrılı ve fazla kan kaybına neden olan regl dönemlerine, çocuk sahibi olamamaya, sürekli düşük yapmaya, yakın organlara yaptıkları baskılar sonucu yaşanan şikâyetlere ya da dışarıdan fark edilebilen şişliklere sebep olabilmektedirler. Bu gibi durumlarda bu miyomların cerrahi müdahale ile alınmaları gerekmektedir. Rahmin içerisinden bütünlüğünün bozulmamasının sağlanacak şekilde, miyomların alınması yöntemine ise myomektomi adı verilmektedir.

Myomektomi Yönteminin Tarihi

Bu yöntem ilk kez 1844’te Atlee tarafından geliştirilmiştir. Günümüzde de neredeyse aynı açık ameliyat şekliyle uygulanmaktadır.  Son yıllarda laporoskopi adı verilen kapalı cerrahi yöntem de kullanılmaya başlanmıştır.

Myemektomi Yöntemi İle Yapılan Ameliyat Sonrasında Hamile Kalma İhtimali Ne Kadardır?

Miyomlar bazı durumlarda kadınların hamile kalamamasına ya da düşük yapmasına sebep olmaktadırlar. Bu sebeple yapılan, myemektomi yöntemi ile miyomların alınması tedavisi sonucunda; araştırmaların gösterdiği verilere göre kadınların %80’i hamile kalabilmektedir. Oldukça yüksek olan bu yüzde sonuç veren bir yöntem olduğunu da göstermektedir. Ayrıca eğer kısırlık ile ilgili başka bir problem mevcut değilse; kişilerin, ekstra bir tedavi görmesine de gerek bulunmamaktadır. Fakat doğal olarak 35 yaş altı kişilerde hamile kalabilme oranı, 35 yaş üstü kişilere göre daha yüksektir.

Myemektomi Yönteminin Riskli Yanları

Miyomların; rahmin bütünlüğünün hiç bozulmayacak şekilde içerisinden alınması yöntemi olan Myemektomi, her cerrahi operasyonda olduğu gibi birtakım komplikasyon risklerini de beraberinde taşımaktadır. Fakat meydana gelme olasılığı düşüktür. Meydana gelebilecek komplikasyonlara örnek verilecek olursa onlar da şunlardır:

  • Yapılan müdahale yöntemine bağlı olarak örneğin; laparoskopiden doğabilecek bazı sorunlar yaşanabilir.
  • Kanamanın meydana gelmesi ihtimal dâhilindedir. Eğer gerek olursa hastaya kan verilmesi yöntemi de uygulanmaktadır.
  • Operasyon sonucunda yapışıklık durumu meydana gelebilir ve bu durum bazı şikayetleri beraberinde getirebilir.
  • Son olarak ise miyomlar kendilerini tekrarlayarak, yeniden oluşabilir. Hatta daha sonrasında hastanın bu miyomları da aldırması gerekebilir.